Cinsel yolla bulaşan hastalıklara her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Genital siğil de bunlardan bir tanesi. Üstelik hafife alınacak bir hastalık da değil. Çünkü genital siğiller human popullama virüsü, yani insan populom virüsünün neden olduğu bir hastalık. Genellikle kadınlarda oldukça sık görülen bu hastalık, erkeklere de bulaşabiliyor. Belirtilerin başında ise genital bölgede meydana gelen, karnabahar görünümündeki lezyonlar. Bu lezyonlar ağrı ve acı hissi uyandırmadığı için geç fark edilebiliyor. Bu da lezyonların her geçen gün artmasına ve büyümesine neden olabiliyor. Genital siğiller, vajina bölgesinin etrafında yer aldığı gibi, rahim iş kısmına da yerleşebiliyor. Ayrıca HPV kadınlardaki en sık ölüm nedenlerinden biri olan rahim ağzı kanserinin de başrol oyuncusu. Yani rahim ağzı kanserinin temelinde de HPV yer alıyor.
Öncelikle genital siğillere neden olan HPV’lerin pek çok alt grupta yer aldığını bilmekte fayda bulunuyor. Bunlar riskli, az riskli ve risksiz olarak değerlendiriliyor. Ancak lezyona neden olan virüsün hangi grupta yer aldığını bilmek için karakter analizine ihtiyaç duyulmakta. Bunun için kadınların aile hekimliklerinden ya da kadın doğum polikliniklerinden bu testleri yaptırması şart. Rahim iç kısmından alınan smear benzeri yapı ile karakter analizi yaptırmak mümkün.
Her HPV Kanser Yapmaz
Yine her riskli HPV taşıyıcısının rahim ağrı kanserine yakalanacağını söylemek doğru bir yaklaşım değil. Ancak bu lezyonlar ile hayatının herhangi bir noktasında karşılaşmış olan kadınların, her yıl smear testi yaptırması gerekiyor.
Genital siğiller için uygulanan 2 farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi yakmak, yani koter tedavisidir. Diğeri ise dondurma yöntemi ile vücuttan uzaklaştırmadır. Her iki yöntemde de, hastalığın boyutuna göre, lokal ya da genel anestezi uygulanır. Yaklaşık 30 – 60 dakika süren kısa bir operasyon ile siğiller vücuttan uzaklaştırılır.
Tekrarlayan Lezyonlara Dikkat
Genital siğillerin en belirgin özelliği tekrarlamaya oldukça müsait olmalarıdır. Bu siğiller tedavi yöntemi ile tamamen ortadan kaldırılsalar dahi, vücutta bulunan HPV yeniden lezyon oluşumuna sebep olabilir. Bu nedenle hem kadının, hem de erkeğin genital bölge gözlemini belirli aralıklar ile yapmaları önerilir. Özellikle kadınların 6 ayda ya da 1 yılda bir kez smear testi vermesi gerekir. Özellikle hamilelik döneminde lezyon olmadığından emin olunmalıdır. Aksi halde doğum sürecinde ya da esnasında siğiller bebeğe de bulaşma riski gösterebilir.
HPV cinsel yol ile bulaşan ve hayatı kâbusa çeviren bir virüstür. Üstelik aktif cinsel hayatı olan her 10 kadından 7’sinde HPV görülmektedir. Bu nedenle korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve çok eşli cinsellikten uzak durulmalıdır. Ayrıca genital bölgedeki siğiller alınmadan cinsel ilişki yaşanmalıdır. Bulaşmaya oldukça elverişli olan bu virüs yıllarca hiçbir belirti vermeden insan vücudunda bekleyebilir. Yıllar sonra, bağışıklığın zayıf düştüğü herhangi bir vakitte yeniden ortaya çıkabilir. Bazı uzmanlara göre 4 – 5 yıl tekrarlamamış siğiller için HPV’nin vücuttan atıldığı fikri söz konusudur. Ancak bazı uzmanlar öngörüsü ise bu virüsün hayat boyu vücutta kalacağı yönündedir. Bu nedenle kişinin bağışıklığını yüksek tutması ve zararlı alışkanlıklardan uzak durması tavsiye edilmektedir.