Hamilelik planlayanlar ya da plansız bir gebelik şüphesi taşıyanlar, hamilelik belirtileri hakkında bilgi edinerek gebelik testi yapmaya karar verebilir. Ancak hamilelik belirtilerinin ortaya çıkması için cinsel ilişkiden sonra belirli bir süre geçmesi gerektiği de unutulmamalıdır. Erken dönemde hamilelik belirtileri ortaya çıkabilir. Fakat erken gebelik belirtileri için de yumurtanın döllenmesinden sonra hamilelikle birlikte hormonların belirli bir seviyeye ulaşması gerekir. Bu da yaklaşık 3 ila 4 haftalık bir süreci gerektirir.
Hamileliğin ilk 4 haftasında gebe olup olmadığınızı anlamanız zor olabilir. Her ne kadar bu dönemde de vücut hamileliğe dair bazı sinyaller veriyor olsa da çoğu zaman bu belirtileri anlamak ve sezmek son derece zor olabiliyor.
Öncelikle hamilelik sürecinin bilinmesi gerekir. Döllenme gerçekleştiğinde vücutta hCG adı verilen hormon salgılanır. Aslında hamilelik hormonu olarak bilinen hCG hormonu hamile olmayan kadınlarda da az miktarda bulunan bir hormondur. Kanda ve idrarda az oranda bulunan bu hormon sadece gebelik gerçekleştiğinde yükselişe geçer. Dolayısıyla hamilelik tanısı konması için idrar ya da kan testi yapılmasının nedeni de budur.
Hamilelik belirtileri ortaya çıktığında eczanelerde satılan gebelik testleri uygulanabilir. Bu testlerin doğruluk oranı % 99 olsa da erken dönemde yapıldığında negatif yani gebeliğin olmadığına dair bir sonuç da çıkabilir. Eczanelerde satılan ve idrar ile yapılan gebelik testlerinin sonucuna tam olarak güvenilebilmesi için beklenen adet döneminin üzerinden 10 gün geçmesi gerekir. Adetin geciktiği ilk günlerde de bu testler hamilelik olmasına karşın negatif sonuç verebilir. İhtimal % 1 de olsa hamilelik olmamasına karşın gebelik olduğuna dair bir sonuç verme olasılığı da dikkate alınmalıdır. Gebeliğe dair en güvenilir olan sonuç sağlık kuruluşlarında kan numunesi ile yapılan testtir.
Hamileliğin en belirgin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Gebeliğin ilk şüphelerinden biri adet gecikmesidir. Beklenen adet tarihinin üzerinden 4 ila 5 gün geçtikten sonra gebelik şüphesi doğabilir. Çünkü stres ya da beslenme alışkanlıkları dahi adet gecikmesine sebebiyet verebildiğinden gebelik şüphesi için bir süre beklemek gerekir. Bazen gebelik durumunda hafif bir kanama da meydana gelebilir. Kadınlar bunu adet kanaması olarak düşünebilir.
Tıpkı adet döneminde olduğu gibi karnın alt kısmında ve kasıklarda sancı meydana gelmesi de hamilelik belirtisidir. Gebelik belirtisi olarak düşünülmemesinin nedeni genellikle adet sancısı ile karıştırılıyor olmasıdır. Bu sancılara mide bulantısı ya da süt kıvamında beyaz akıntı da eşlik edebildiği gibi sancı tek başına da görülebilir. Kaşınma ve yanma gibi hisler de ender durumlarda kadınlarda görülebilir.
Hamilelik gerçekleştiğinde vücutta pek çok değişim meydana gelir. Bunlardan biri de kan basıncındaki değişimdir. Kan basıncındaki değişim baş ağrısına neden olabilir. Hamile kalındıktan 3 hafta sonrasında progesteron ile östrojen hormonlarında da artış meydana gelir. Bu artış da baş ağrısını, mide bulantısını beraberinde getirebilir.
Göğüslerin tamamında ya da sadece uç kısımlarında hassasiyet görülebilir. Aynı zamanda memelerde şişme, ağrı, dokunulduğunda sancı meydana gelebilir. Tüm bunlar da gebelikte değişen hormon seviyelerine bağlı olarak ortaya çıkar.
Hormonların aniden değişmeye başlaması mide bulantılarına ya da iştah azalmasına neden olur. Aynı zamanda hormonlarla beraber vücutta meydana gelen fiziksel değişimler de beraberinde mide bulantısını getirebilir. Bazen mide bulantısına kusma ve halsizlik de eşlik edebilir. Ancak bazı anne adaylarında mide bulantısının hiç yaşanmadığı da bilinir.
Çok yorgun ve halsiz hissetmek de gebelik belirtileri arasında yer alıyor. Bu duruma uyku alışkanlıklarındaki değişim de eşlik edebilir. Her zamankinden daha erken uykunun gelmesi ve her zamankinden daha uzun süre uyumak da bu belirtiler arasında yer alıyor. Sabahları uyanmakta güçlük çekme ve sabah saatlerinde dahi yorgun hissetme de gebelik belirtileri arasında yer alır.
Hamilelik döneminde genellikle kadınlarda ilk dönemde iştah artması, son dönemde de iştah azalması görülür. Ancak iştahtaki bu değişim genellikle gebeliğin ikinci aydında başlar. Ender durumlarda henüz gebelik kan tahlili ile anlaşılmamışken de iştah değişimleri görülebilir.
Kokulara karşı hassasiyet duyma da yaygın gebelik belirtileri arasında yer alıyor. Özellikle yemek kokularına karşı hassaslaşma ve yemek kokusunun mide bulantısına neden olması, anne adaylarında sıklıkla görülür. Koku hassasiyeti ve mide bulantısına kusma da eşlik edebilir.
Anne adayları sıklıkla tuvalete çıkma ihtiyacı duyar. Az miktarda idrar yapılsa da sık idrara çıkma gebelik boyunca devam eden bir durumdur. Özellikle gebeliğin son ayında mesane daraldığından idrara çıkma ihtiyacı çok daha fazla artar.
Vücut Isısında Değişim
Hamileliğin vücuttaki fiziksel ve hormonal değişimleri metabolizmanın da değişmesini beraberinde getirir. Bu durum vücut ısısında da bazı değişimlerin meydana gelmesine sebebiyet verir. Yüksek ateş ya da üşüme gibi ani değişimler de meydana gelebilir.
Duygusal Değişimler
Ruh halinde bazı değişimler meydana gelmesi hamileliğin özellikle ilk aylarında görülür. Oldukça yaygın görülen bu durum ağlama nöbetleri ya da kendini mutsuz hissetme gibi genellikle olumsuz duygularla birlikte ortaya çıkar.
Kabızlık
Gebelikte progesteron düzeyinin artması kabızlığa neden olabilir. Çünkü bu hormon iç organlara ulaşan besinlerin azalmasına sebebiyet verir. Bu da kabızlık sorununa neden olur ki bu sorunu ortadan kaldırmak için bol miktarda sıvı alınması ve su içilmesi gerekir.