Vajinanın girişinden itibaren yaklaşık 2 ile 3 cm. içerde bulunan kızlık zarı, ince ve yumuşak bir dokudan oluşur. Özellikle toplumların adet ve gelenekleri açısından önemli bir husus olan kızlık zarı, birçok kişi tarafından namusun en önemli göstergesi olarak kabul edilir. Çeşitli nedenlerden dolayı zarar gören kızlık zarı, kolay bir operasyonla dikilebilir. Özellikle operasyon esnasında ve sonrasında ağrı olup olmayacağı ile ilgili, sanal alemde çok sayıda soru ile karşılaşılıyor.
Kızlık zarının bozulmasının (yırtılmasının) en yaygın nedeni, cinsel ilişkiye girilmesidir. Hemen hemen cinsel ilişkilerin tümünün sonucunda kızlık zarı yırtılır. Bazı durumlarda ise, kızlık zarının özelliğinden dolayı nadirde olsa yırtılma olmayabilir. Kızlık zarı, doğuştan da deforme olabilir. Bekaretin en önemli maddi göstergesi olan kızlık zarı, bu durumlardan dolayı cinsel ilişki esnasında yırtılmaz ve kanama olmaz. Cinsel ilişki esnasında kanamanın olması, kızlık zarının bozulmasının en önemli belirtisidir.
Kızlık zarı muayenesi, kadınlardaki kızlık zarının durumunu tespit etmek işçin yapılan fiziksel bir muayene çeşididir. Kadın doğum uzmanları tarafından elle yapılan bu muayene sonucunda, kızlık zarının bütünlüğünün korunup korunmadığı çok kısa sürede ortaya çıkar. Özellikle tecavüzle ilgili birçok adli vakada, kızlık zarı muayenesinin yapılması istenmektedir. Kızlık zarı muayenesi uzman bir doktor tarafından yapıldığında, kızlık zarının zarar görme ihtimali bulunmamaktadır.
Kızlık zarı dikimi, gerek operasyonun yapılacağı kişinin isteğine ve vajinanın durumuna bağlı olarak iki şekilde yapılır.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
Özellikle uzun süreli kızlık zarı dikimleri sonucunda, kızlık zarı cinsel ilişkiye girilmediği sürece onlarca yıl bozulmadan durabilir. Mikro cerrahi yönteminin uygulaması, kızlık zarının yırtılmasından sonra ne kadar erken olursa, başarı yüzdesi de o kadar artıyor.
Hem kısa süreli hem de uzun süreli kızlık zarı dikimi operasyonlarında, hasta ağrı hissetmez. Her iki operasyon da genellikle lokal anestezi, isteğe bağlı olarak da genel anestezi altında yapılıyor. Operasyonların sonucunda genellikle ağrı oluşmamakta, nadiren oluşan hafif ağrılar ise, kısa sürede geçmektedir. Doktorun tavsiyesine uyulduktan sonra, yapılan operasyondan sonra tekrar yırtılma kolaylıkla önlenebilir.