Rahim içinde (uterus) veya çevresinde gelişen ve iyi huylu tümör şeklinde tanımlanan miyom, en sık rastlanılan kadın hastalıkları arasındadır. Genç erişkinlik-ergenlik döneminde nadiren görülen miyoma 35-40 yaş civarında sıklıkla rastlanılmaktadır.
Birkaç çeşidi olan miyomlar, rahimde ve rahim duvarında yerleştikleri yere göre sınıflandırılmaktadır.
Bu sınıflandırma şu şekildedir;
Birçok kadında hiçbir semptomu olmayan miyomun varlığını şu belirtiler işaret eder;
Gibi belirtiler yaygın olmakla birlikte, sırt ve bacak ağrıları, cinsel ilişki de ağrı, kansızlık gibi belirtilere de rastlamak mümkündür.
Miyomlar büyük boyutlara ulaştığında bağırsaklara baskı yapması sonucu karın ve kasık ağrısına, idrar yollarına baskı yapmasıyla böbrek ağrısına, karnın alt tarafındaki sinirlere baskı yapmasıyla bacak ağrılarına sebep olmaktadır. Genellikle karın, kasık ve belde meydana gelen ağrılar için ağrı kesiciler tercih edilir. Ancak şiddetli ağrı durumlarında bir kadın doğum uzmanına muayene olmak gereklidir. Miyom ameliyatı yapılarak bu miyomların alınmasıyla şiddetli ağrıların önüne geçilir.
Miyom ağrısı, hafif ağrılar şeklinde ise ilaç tedavisiyle 1-2 gün içerisinde hasta rahatlar. şiddetli ağrılarda daha kuvvetli ağrı kesiciler ve iğne ile tedavi uygulanır, uygulanan tedavi sonucunda olumlu yanıt alınmaz ise fazla vakit kaybetmeden miyom ameliyatı yapılmalıdır.
Kan tahlili miyomların tanı ve kontrolleri sırasında kullanılan bir yöntem değildir. Yumurtalık ile ilgili bazı bulgular kan tahlilinde çıkmakta fakat miyomlar ile ilgili bulgular kan tahlilinde yer almamaktadır. Miyomun teşhisi için kan tahliline gerek duyulmasa da, şüphe duyulan farklı durumlarda miyomların bazı patolojilerden ayırt edilmesi amacı ile kan tahlillerine ihtiyaç duyulabilmektedir. Miyomların teşhis ve tanısı için birçok yöntem bulunmakla birlikte en yaygın olan yöntem ultrasondur.
Kullanılan teknik ve yöntemler şu şekilde sıralanabilir;
Bu teknik ve yöntemler ile miyomlar rahat bir şekilde saptanabilmektedir.