Tüp bebek tedavisinde uygulanan testler hem erkeğe, hem kadına uygulanmaktadır. Tüp bebek tedavisi başlamadan önce erkek ve kadına bazı testler yapılmaktadır. Böylece çocuk sahibi olmayan çiftlerin tam olarak sorunu ortaya çıkartılarak bu doğrultuda tüp bebek tedavisi başlanır. İyi bir ön muayene ile tüp bebek uygulamasının başarısı da doğru orantılı şekilde artmaktadır.
Kısırlık sorununa neden olan problemler araştırılırken bazı ön testler yapılır. Bunlarsa;
Baba adayına sperm testi uygulanır,
Anne adayının hormon testleri (yumurtlama durumunu incelemek için),
Anne adayının tüpleri durumunda bilgi toplamak için yapılacak testler. Rahimde bir problem olup olmadığı araştırılır. Sıklıkla bu testler HSG ile yapılmaktadır. Yani rahim röntgenidir.
Tüp bebek tedavisi öncesi bazı testler yapılmaktadır bunlar;
FSH,LH yapılır ve adetin 1. Yada 3. Günü uygulanır. TSH, PRL ile birlikte gerek duyulursa DHAS, Total-testesteron hormon testleri tüp bebek tedavisine başlamadan önce yapılması gerekmektedir.
Adet döneminin 2. ve 3. Günü yapılan bazal testlerde FSH seviyesi 12 ve daha yüksek değerde olması ve E2 değerinin de 80pg/ml üzerinde çıkması düşük over rezervi anlamına gelerek. Yumurtalık rezervini gebelik için yetersiz olduğunu göstermektedir.
Tüp bebek tedavine başlamadan önce tüplerin ne durumda olduğu, tıkalı olup olmadıkları önemli bir kriterdir. Bu nedenle rahim içinin istenilen değerlere sahip olması gerekmektedir. Eğer rahim içinde yapışıklık söz konusu yada polip mevcutsa embriyo transferi gerçekleştikten sonra embriyo rahime yerleşmesi yönünden sorunlara neden olarak düşük nedeni olabilir.
Adet döneminin 2. Yada 3. Gününde uygulanacaj olan bazal ultrason ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Yumurtalıkların rezervi ile rahimde miyom polip gibi durumların olup olmadığı, polikistik over sendromu var mı, çikolata kisti var mı diye kontrol edilmesi gerekir.
Not: tüp bebek tedavisinde sıklıkla ultrasonlar vajinal yol kullanılarak yapılır (Alttan ultrason ile)
Kadınlarda tüp bebek tedavisi öncesi hormon testleri, transvaginal ultrason, hsg ofis histereskopi gibi uygulamaların yapılması gerekmektedir. Aşağıda yer alan testler bazı özel durumlarda yapılabilir.
HIV, Hbs Ag, Anti-HCV
Anne adaylarında HIV (Aids testi) ile Anti HCV (Hepatit C testi) gibi problemler mevcutsa, bu problemler bebeğe geçebilir. Bu testler sayesindeyse anne adayında bu sorunların olup olmadığına bakılmaktadır.
HbsAg ise Hepatit B taşıyıcılığı olup olmadığını tespit eden testtir. Şayet anne adayı hepatit B taşıyıcısı ise doğum olduktan sonra bebeğe Hepatit B aşısı ve Hepatit B serumu verilmesi gerekir. Bu sayede bebek “B tipi sarılık”tan korunarak, tehlikeden uzaklaştırılır.
Kan grubu
Anne adayının kan grubu negatif, baba adayınsa kan grubu pozitif olması durumunda, gebeliğin oluşması halinde bebekte kan uyuşmazlığı durumu söz gündeme gelir. Bu nedenle de bu test sayesinde, kan uyuşmazlığı olduğu anlaşılırsa gebelikte “Kan Uyuşmazlığı İğnesi (Anti D immunglobulin)” yapılması gerekmektedir.
Rubella Ig G pozitif olması daha kızamıkçık (rubella) enfeksiyonu hikayesi var ise bu problemin ortaya çıkarılmasında faydalıdır. Rubella Ig G negatif çıkmasında ise kızamıkçık yönünden anne adayı risk grubunda olabileceği düşünülebilir. Bu nedenle de gebe kalmadan önce aşılama veya döküntülü hastalıklardan korunmak gerekir.
Kızamıkçık enfeksiyonu gebelik döneminde meydana gelir ise, bebek için oldukça riskli bir durumu meydana getirebilmektedir. Bu nedenle bebekte sakatlıkların ortaya çıkması muhtemel durumlardandır. Bundan nedenle da hamileliğin sonlandırılması gerekebilir.
aPTT, PTT, INR, Protein S ve Protein C
Kanın pıhtılaşması ile bir etkendir. Özellikle pıhtılaşma problemlerinde (“trombofili hastalığı”) gebeliklerin düşük ile sonuçlanması beklenebilir. Trombofilide aPTT, INR ve PTT gibi etkenler ile Protein S, Protein C azalmaktadır.
Birçok kansızlık problemlerine veya kanda trombositler ile ilgili bir problem olup olmadığını anlamak adına tam kan sayımı (“hemogram testi”) uygulanabilir.
Erkekler tüp bebek tedavisine başlamadan önce semen analizi yaptırmak zorundalardır. Semen analizi sayesinde spermlerin hızı, şekilleri ve adetleri hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür. Tüp bebek tedavisine ne kadar elverişli olup olmadıkları hakkında bilgi sahibi olunmaktadır.
Ayrıca HIV, Hbs Ag, Anti-HCV, kan grubu testi, FSH, LH, T-Testosteron, PRL gibi testler de doktorun önermesi ile yapılabilir olduğu da bilinmelidir. Bu sayede testis rezervleri hakkında değerli bilgiler edinilmektedir. Bu testlerin sonuçlarından sonra ürolojik muayeneler ve kromozom analizi yapılmaktadır. Ancak bütün bunları uzmanlar isteyerek baba adayını tüp bebek için analiz etmektedirler.