Yumurta dondurma işlemi toplanan yumurtaların laboratuvar ortamında – 196 derecede dondurulması ve saklanmasıdır. Yumurta dondurma işlemi kadınların en çok merak ettiği konulardan biri haline geldi. 24 Ekim 2014 tarihinde yayınlanan üreme tıbbi yönetmeliği kapsamında hangi kadınların yumurta dondurma işleminden faydalanabileceğine açıklık getirildi. Yönetmelik kapsamında kanser cerrahisi, çikolata kisti ve kanser tedavisi gibi çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle yumurta rezervinin azaldığı tespit edilen kadınlar yumurta dondurma işleminden faydalanabiliyor. Ancak yumurta dondurma işleminin yapılabilmesi için yumurta rezervinin azaldığının en az üç hekim tarafından doğrulanmış olması gerekiyor.
Yumurta dondurma işlemi özellikle radyoterapi ya da kemoterapi tedavisi görmek zorunda kalan kadınlar için çok daha fazla önem taşıyor. Bu tedaviler kanser nedeniyle uygulanıyor ve tedaviye bağlı olarak yumurta rezervinde ciddi bir azalma olabiliyor. Genç yaşlarda kanser tedavisi görmek zorunda kalmış olan hastalarda ileride bebek sahibi olma hayalinin gerçekleştirilebilmesi için yumurta dondurma işlemi devreye girebiliyor. Böylelikle kadınların kanser tedavisinden sonra yumurta rezervi ile ilgili bir sıkıntı yaşamadan hamile kalabilmeleri ve bebek sahibi olmaları mümkün hale geliyor.
Dünya genelinde 1980 yılından bu yana yumurta dondurma işlemi gerçekleştiriliyor. Ancak son yıllarda tıp teknolojisinin ilerlemesi ile birlikte bu işlemin çok daha başarılı bir şekilde yapıldığını söyleyebiliriz. Dondurulan yumurta ile dünyaya gelen ilk bebek 1986 yılında Avustralya’da doğdu. O dönemlerde sadece kanser tedavisi gören kadınlar bu işlemden faydalanabiliyordu. Günümüzde ise yumurta dondurma işlemi yaşın ilerlemesi nedeniyle yumurta rezervini kaybetme riski bulunan kadınlar için umut vaat eden bir işleme dönüştü.
Bu işlemden faydalanma noktasında mutlaka belirli bir zaman diliminden söz etmek gerekiyor. Ancak her kadının bilmesi gereken önemli detaylar var. Kadınlar 35 yaşa geldikten sonra yumurta rezervlerinde hızlı bir azalma meydana gelir. Yumurta rezervinin ne zaman tükeneceği ise bilinemiyor ancak yapılan muayeneler ile yumurta rezervinin azaldığına dair bazı bulgular elde edilebilir. Böyle bir durumda zaman kaybetmek çok ciddi bir risk anlamına gelir. Zaman kaybetmek yerine bir an önce yumurta dondurma işleminden faydalanılması gerekiyor. Sonuç olarak 35 yaştan sonra yumurta dondurma işlemi için uzun süre beklemenin ciddi bir risk olduğunu söyleyebiliriz.
Öncelikle adet döneminden sonra 10 günlük bir ilaç tedavisinin uygulanması gerektiğini belirtelim. Kullanılan ilaçların dozajı ise hastaya bağlı olarak değişebiliyor. İlaçların göbeğin hemen altından enjeksiyon yöntemi ile alınması gerekiyor. İlaçlarla birlikte yumurtanın büyüme süreci de yapılan ultrason görüntülemesi ile takip ediliyor. Belirli bir büyüklüğe erişen yumurtalar çatlatma iğnesi adı verilen bir ilaç ile uyarılıyor ve sonrasında yaklaşık olarak 36 saat geçmesi bekleniyor. Bu süre tamamlandığında yumurta toplama işlemi gerçekleştiriliyor.
Yumurta toplama işlemi esnasında ağrı olup olmadığı da en çok merak edilen unsurlar arasında yer alıyor. Bu işlem genel anestezi altında gerçekleştirildiği için yumurtaların toplanması esnasında herhangi bir acı ya da ağrı hissedilmesi mümkün olmuyor. Toplanan yumurtalar özel tanklara konuyor ve ardından dondurma işlemi gerçekleştiriliyor. Bununla birlikte yumurtaların bir yıldan daha uzun süre dondurulmuş şekilde saklanması için kişinin yeniden imza vermesi gerektiğini belirtelim.
Bu işlemin kişiye herhangi bir zararı bulunmuyor. Sadece ender durumlarda kullanılan ilaçlara bağlı olarak alerjik reaksiyon ortaya çıkabiliyor. Alerjik reaksiyon ile birlikte enfeksiyon ya da karın bölgesinde şişlik gibi çeşitli yan etkiler ortaya çıkabilir. Ancak bu yan etkilerin çok ender görüldüğünü de belirtmek gerekiyor. Bununla birlikte yapılan cerrahi müdahaleden kaynaklı olarak kanama da görülebilir.