Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında en ciddi ve en dikkat edilmesi gereken hastalıklardan bir tanesi olan HPV, yani Human Papilloma Virus’ün vajinada ortaya çıkmasına neden olduğu genital siğil, kadınlarda görülen genital bölge rahatsızlığıdır. Genital siğil ve HPV hakkında belirtileri nelerdir, hangi tipleri mevcuttur ve HPV hangi hastalıklara neden olur gibi soruların yanıtlarını yazımızda bulabilirsiniz.
HPV virüsü, bulaşıcı ve vajinada bir siğille ortaya çıkan bir enfeksiyondur. HPV enfeksiyonunu, genel olarak cinsel yaşama erken adım atmış ve fazla sayıda cinsel partner ile birlikte olmuş kadınlarda, daha yüksek oranda görülmektedir. Bu enfeksiyon, dünyada cinsel yolla en sık bulaşan enfeksiyon olma özelliğine sahiptir.
HPV virüsünün, cinsel yolla bulaşmasının alt nedenleri arasında oral ve anal cinsel ilişki önemli bir faktördür. Genital siğil bulaşma olasılığı, cinsel yaşamı aktif partnerler arasında % 60’a yakındır. Bulaşma oranı yüksek bir virüs olan HPV’den ötürü, cinsel hayatı aktif kadınlarda görülme oranı %50’ye yaklaşmıştır.
HPV’nin bulaşmasında birçok faktör söz konusudur. Ancak en çok dikkat edilmesi gereken, HPV vakalarında en sık gözlenen riskli bulaşma faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
-Korunmadan cinsel ilişkiye girmek
-Erken yaşlarda cinsel ilişkiye girmek
-Fazla sayıda partnerle cinsel ilişki yaşamak
-Bağışıklık sisteminin, HPV risklerine karşı savunmasız olması
HPV virüsü sadece yetişkinlerde ortaya çıkan bir durum değildir. Çocuklarda da, gençlerde de HPV virüsü ve genital siğiller ortaya çıkabilir. 2 yaş altındaki çocuklarda görülen anogenital siğillerin nedeni, çocuğa annenin anogenital kanalından bulaşan HPV enfeksiyonudur. Ancak 2 yaş üzerinde ortaya çıkan siğillerde öne çıkan neden, cinsel istismar olaylarıdır. Çocuklarda görülen siğil vakalarında son dönemde tespit edilen diğer bir neden ise, HPV virüsüne sahip hastalar ile banyo gibi özel kullanım alanlarını paylaşmaktır. HPV virüsünün yayılması, temas ve dolaylı temas şeklinde olduğundan ötürü bu konuda dikkatli olmak öneme sahiptir.
Kamuya açık alanlarda tuvalet kullanımında hijyene dikkat edilmemesi HPV virüsünün hızla yayılmasında en önemli unsurlardan biridir. Çocuklar da bu tuvaletleri kullandığı için kolaylıkla virüs kapabiliyor ve genital siğil sorunu ortaya çıkabiliyor. Aynı durum yetişkinler için de geçerlidir. Kesinlikle tuvaletlerde hijyene çok dikkat edilmeli ve hijyenik olduğundan emin olunmayana tuvaletlerin kullanılmaması gerekiyor.
Kadınlarda ve erkeklerde HPV virüsü, farklı bölgelerde görülebilir. Bugüne kadar ortaya çıkan HPV vakalarında, kadın ve erkek hastalarda, enfeksiyonun görüldüğü bölgeler şu şekildedir:
Dış genital bölge
Makat çevresindeki perianal bölge
Genital bölgenin dışı
Vajina bölgesi
Rahim ağzı (serviks)
Makat çevresi
Bu çevreler dışında HPV enfeksiyonu aynı zamanda ağız bölgesinde, burun bölgesinde ve solunum yolu ile ilişkili kısımlarda da karşımıza çıkmaktadır.
Virüsün bulaştığı bölgeye bağlı olarak genital siğiller vücudun farklı yerlerinde de görülebilir. Sadece ağızda değil, ağız ile birlikte vajina bölgesinde de genital siğil görülebiliyor.
Genital siğillerde, kısa vadede bir rahatsızlığı fark edememeniz neticesinde durumun ilerlemesi ve tedavisi daha zor bir halin ortaya çıkmasını önlemek adına, belirtileri bilmek önem taşımaktadır. Siğiller genellikle, çok açık bir belirti ortaya koymaz. Genel belirtileri kanama ve kaşıntılardır. Eğer genital bölgede kanama ve kaşıntı şikayetleriniz artıyorsa, bir siğil riski vardır.
Siğiller, belirtileri çok net ortaya çıkarmadıkları için, bir süre fark ettirmeden büyüyebilirler. Derideki kabarıklık ya da kahve tonlarında bir et beni gibi şekillerle ortaya çıkabilen siğiller genellikle çok küçüktürler, dolayısı ile fark edilmeleri zaman alabilir. Ancak bunun dışında, birkaç santimetrelik siğiller de çıkabilir. Farklı tiplerle ortaya çıkan genital siğiller arasında bir nodül olarak çıkan siğiller, diyabet hastalarında görülen immunsupresif siğiller yer alır. Siğiller ilk etapta görece küçük olabildikleri gibi, milimetrik ebatları zaman içinde büyüyebilir, kapladığı yerler artabilir.
Erkeklerde penis, kasık bölgesi ve testis kısımlarında görülebilen siğiller nadiren de olsa anüste görülebilmektedir. İdrar yollarında problemler, dolayısı ile tuvalete çıkmakta birtakım zorluklar da, belirtiler arasındadır.
Zira erkeklerde de genital siğiller hızlı bir büyüme içerisine girebilir. Özellikle vücudun nemli bölgelerinde meydana geldiğinde genital siğillerin çok daha hızlı bir büyüme içerisinde olduklarını da söyleyebiliriz. Gözle görünmeyecek kadar küçük olan siğiller sadece birkaç gün içerisinde büyüyebilir.
Kadınlarda siğillerin belirtileri genellikle in genital bölgede ortaya çıkar. Cinsel ilişkide kanama bu belirtiler arasındadır. Gebelikte kanama da siğil belirtileri arasındadır. Dış genital bölgede ise, kaşınma durumları söz konusu olabilir.
Zaten vücudun görülebilir bir yerinde genital siğil meydana geldiğinde hasta tarafından kolaylıkla fark edilebiliyor. Erken dönemde müdahale edilmesi siğillerin büyümesi ve yayılması bakımından çok büyük önem taşıyor.
HPV bulaşmasının ardından, vücutta siğiller hemen ortaya çıkmamaktadır. Bağışıklık sistemine göre, bulaştığı organizmaların büyük kısmında yok edilen siğiller vücutta kalırsa, bir lezyon ile ortaya çıkması ve siğile dönüşmesi ise 3 hafta ile 2 yıl arasında değişebilir. HPV virüsünün bulaşmasının ardından ortaya çıkması aşağıdaki durumlar ile de ciddi şekilde ilişkilidir.
-Kişinin bağışıklık sisteminin güçlü olup olmaması
-Vücutta farklı enfeksiyonların görülme durumları
-Yaş ve organizmanın buna bağlı reaksiyonları
Genital siğil vakalarında enfeksiyon görülme riskleri incelendiğinde, en büyük risk grubu 15-24 yaş arasıdır. Virüsün cinsel ilişki yolu ile bulaşma payının büyüklüğü düşünülürse, gençler arasında daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Erkeklerde 25-30 yaş arasında, kadınlarda ise 20-25 yaş aralığında en yüksek siğil vakaları gözlenmiştir. Ancak elbette bu yaş aralığı dışında genital siğil vakasının görülmediğini belirtmiyoruz. Gençlerde her ne kadar daha yaygın bir şekilde görülüyor olsa da orta yaşlarda ya da yaşlı bireylerde de genital siğillerin görülebildiğini belirtmek gerekir. HPV virüsü her yaştan bireylerde görülebiliyor. Çocuklarda dahi ortaya çıkabildiği için istisnasız her yaş gurubu için bir risk faktörü olduğunu belirtebiliriz.
HPV virüsü, 200 civarında farklı tip barındırır, HPV türlerinin tamamı genital bölgede siğil görülmesini tetiklemez. Ancak yüksek riskli HPV türleri, özellikle tip 16 ve 18 HPV grupları, çeşitli hastalıklara yol açabilir. HPV ile kanser arasında yüksek bir ilişki söz konusu olmadığı gibi, kişinin bağışıklık sistemine göre, bu virüs her vakada kansere dönmemektedir. Dolayısı ile bu virüse karşı dikkatli olmak, önlemleri almak ve gerektiği durumlarda zaman kaybetmeden doktora gitmek önemlidir.
Genital siğiller aracılığı ile ciddi hastalıklara yol açabilen HPV’ye karşı alınabilecek en ciddi önlemlerden bir tanesi aşı olmaktır. HPV’ye karşı etkili olan, bulaşmayı önleyen diğer faktörler arasında ise erkekler için sünnet olmak ve cinsel ilişki esnasında korunmaktır.
Hpv Tipleri Nelerdir ?
HPV türlerinin her biri neredeyse kendine has özellikler içerir. Bazı HPV türleri vücutta hiçbir belirti vermez ve hiçbir şikayete neden olmaz. Bazı HPV türleri ise kansere kadar gidebilecek düzeyde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Genel olarak HPV türlerinin en yaygın görülenleri yüksek riskli ve düşük riskli olarak kategorize edilir. Yüksek riskli HPV türleri 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82’dir. Düşük riskli HPV türleri ise 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 61, 70, 72, 81’dir.
Genital Siğiller Lazerle Alınır mı?
Lazer teknolojisi genital siğillerin alınması için de uygulanan yöntemler arasında yer alıyor. Ameliyatsız olarak genital siğillerden kurtulmak için de en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirtmek mümkün. Hasta açısından gayet konforlu bir süreç eşliğinde gerçekleştirilen tek bir uygulama ile genital siğillerden kurtulmak mümkün olabiliyor. Kesi uygulanmadığı için dikiş uygulamasına da gerek olmaz.
Genital Siğil Tedavisinde Önce Bir Tahlil Yaptırmak Gerekir mi?
Herhangi bir tahlile gerek olmaz. Tedavi yapılan muayene ve incelemenin ardından tanı konmasıyla birlikte başlanabilen bir süreçtir.
Genital Siğilin Hamileliğe Etkisi Var mı?
Siğillerin aşırı büyük olması durumunda normal doğumu etkileyebiliyor. Bu durumda hastalara sezaryen ile doğum önerilir. Sezaryen aynı zamanda normal doğum esnasında bebeğe HPV bulaşmaması için de tercih edilebiliyor.
Genital Siğil Nasıl Tedavi Edilir?
Vücuttaki genital siğiller için birkaç farklı tedavi yöntemi uygulanabiliyor. Bunlar arasında en çok uygulanan eksizyonel yöntemdir. Eksizyonel yöntemde cerrahi bir müdahale ile siğiller çıkarılır. Destrüksiyon adı verilen tedavi yönteminde ise siğiller yakılır ve bu sayede ortadan kaldırılır. Kriyoterapi adı verilen yöntem ise genital siğilleri dondurma üzerine uygulanan bir tedavi protokolüdür. Tüm tedaviler anestezi altında gerçekleştirildiği için hastanın bir acı ya da ağrı hissetmesi mümkün olmaz.
Genital Siğiller İlaçla Tedavi Edilebilir mi?
Şayet siğiller çok büyümemiş ise, büyüme eğilimi içerisinde değilse ve bunlarla birlikte çok fazla yayılmamışsa ilaç tedavisi mümkün olabiliyor. Ancak yayılma veya büyüme eğilimi içerisinde olan siğiller için diğer tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir.
Hamilelikte Genital Siğil Çıkar mı?
Gebelik dönemi vücudun direncinin en zayıf olduğu dönemlerden biridir. Bu nedenle daha önce siğil şeklinde kendini göstermemiş olan virüs hamilelik döneminde siğillerin çıkmasına neden olabilir. Uygun tedaviye hamilelik döneminde de başlanabilir. Mutlaka gebeliğin bitmesini beklemeye gerek olmaz.
Genital Siğiller Tekrarlanır mı?
Hangi tedavi yöntemi uygulanmış olursa olsun, maalesef genital siğiller tekrarlama eğilimi gösterebilir. Ancak bu herkeste tekrarlanır anlamına gelmez. Bazı kişilerde tek bir tedavi sonrasında siğillerin tekrar çıkmadığı da gözlemlenir. Yapılan araştırmalar sağlıksız beslenme, stres ve bağışıklık sisteminin zayıf olması gibi unsurların siğillerin tekrarlama olasılığını güçlendirdiğini ortaya koyuyor.
Tedaviden Sonra Genital Siğiller Partnere Bulaşır mı?
Uygulanan tedavilerin HPV virüsüne yönelik değil, siğilleri ortadan kaldırmaya yönelik olduğunun unutulmaması gerekir. Dolayısıyla siğiller ortadan kalksa da tedavi sonrasında HPV virüsü partnere bulaşabilir ve bu da partnerde genital siğillerin çıkmasına neden olabilir.
Genital Siğiller İçin Biyopsi Yapılması Gerekir mi?
Şayet hekimin mevcut dokunun genital siğil olup olmadığı yönünde bir şüphesi olursa biyopsi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Ancak kati tanı konması halinde biyopsiye ihtiyaç duyulmaz.
Genital Siğilin Tekrar Çıkmaması Vücuttan Atıldığı Anlamına mı Gelir?
Maalesef bu soruya yanıtımız hayır. Çünkü vücutta HPV virüsünün genital siğil ile kendini belli etmesi 3 hafta ila 2 yıl gibi bir sürede gerçekleşebiliyor. Dolayısıyla daha önce mevcut genital siğillerin lazer ya da ameliyat ile alınmasının ardından yeniden çıkmaması HPV virüsünün vücuttan atıldığı anlamına gelmez. Zira bazı kişilerde bu siğiller yeniden çıkmıyor. Mutlaka tekrarlayacak diye bir durum olmadığından siğillerin bulunmaması virüsün de olmadığı anlamına gelmiyor. Doktor tarafından yapılan uyarılara dikkat edilmelidir. Genital siğilin olmaması durumunda bu uyarıların dikkate alınmaması yanlış.
HPV Virüsünün Tedavi Sonrasında Hala Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Bunun için test yaptırmak gerekiyor. Ender durumlarda genital siğillere yol açan HPV virüsü vücut tarafından kendiliğinden yok edilebiliyor. Ancak bunun anlaşılabilmesi için ilgili testin mutlaka yapılması gerekiyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi genital siğilin mevcut olmaması, HPV virüsünün vücuttan atıldığı anlamına gelmiyor. Zaten bu virüsü kapmış olan kişilerin düzenli olarak kontrollerini yaptırmaları çok büyük önem taşıyor. Bu kontroller esnasında doktor tarafından gerekli görülmesi halinde test tekrarlanabilir. Kişinin bu konuda bilgi almak istemesi ya da merak etmesi durumunda da test yapılarak HPV virüsünün mevcut olup olmadığı anlaşılabilir.
HPV Virüsünün Tipi Değişebilir mi?
Hayır. Kişiye bulaşana HPV virüsünün tipi vücutta değişiklik göstermez. Bu tipler numaralandırılmıştır ve yüksek risk grubu ile düşük risk grubu şeklinde gruplandırılır. Yapılan test ile kişide bulunan HPV virüsünün tipi tespit edilir. BU tip daha sonrasında değişmez.
Genital Siğillerin Hangi Tedaviyle Alınacağına Nasıl Karar Verilir?
Bu kararın kesinlikle hekim tarafından verilmesi gerekiyor. Aslında lazerle bu siğillerin alınması elbette hasta için en konforlu tedavi yoludur. Bu nedenle çoğunlukla genital siğillerin alınmasında lazer teknolojisinden faydalanılır. Tek bir seans uygulama ile bu siğillerin yok edilmesi mümkün olabiliyor. Fakat kritik nokta şudur: siğillerin hangi bölgede konumlandığına bağlı olarak lazer teknolojisi yerine klasik tip ameliyat ile alınması gerekebiliyor. Mevcut dokunun lazerle alınmasına uygun olmaması durumu da söz konusu olabiliyor.
Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Rahim ağzı kanseri, “serviks.” ismi verilen rahim ağzında oluşan bir kanser çeşididir. Rahim ağzının yüzeyini oluşturmakta olan hücre tabakasının, anormal bir hücrelere dönüşmesi ile kanser öncülleri hücreleri ortaya çıkar.
Kanser öncülleri erkenden tespit edilip tedavi edilmediği zaman, rahim ağzı kanserine sebep olmaktadır. Bu değişimden sorumlu olan HPV’dir. HPV; virüs çeşididir. Bu virüs genellikle cinsel yollar ile bulaşmaktadır. Rahim ağzı kanseri, erken dönemde belirti vermez. Ancak vajinal kanamalar, akıntılar, kitle hisleri rahim ağzı kanserinin en çok görülen belirtileridir.
Rahim ağzı kanseri genellikle orta yaşlı kadınlarda görülse de bazen yaş fark etmeden kadınlara sıçramaktadır. Rahim ağzı kanserine her yıl 500 bin kadın yakalanmaktadır.
Rahim Ağzı Kanseri Kaç Tiptir?
Serviks kanseri de denilen rahim ağzı kanseri teşhisi için bazı testler yapılır. Farklı türleri olan rahim ağzı kanserinin hangi türde olduğunu öğrenmek için doktor kontrolünde yapılacak testler sonucu tanı konulur.
Rahim ağzı kanserinin hangi türde olduğunu bilmeniz, tedavi süreciniz adına büyük önem taşır. Skuamöz hücreli kanser tipi ve adenokarsinom tipi olarak iki türlüdür. Skuamöz kanserli hücreler; rahim ağzı kanseri vakalarının %80’ini oluşturan türdür. Serviksin dış alanını kaplayan deriye benzeyen düz hücrelerdir.
Adenokarsinom; bez hücreleri tarafından gelişen serviks tipidir. Bez hücreleri mukus üretir ve rahim ağzında dağınık halde konumlanır. Skuamöz türü gibi yaygın değildir. Günümüzde artış göstererek %10’luk serviks hastasında adenokarsinom türü tespit edilmiştir.
Genital siğiller oldukça rahatsızlık veren bir hastalıktır. Hem kaşıntı gibi etkileri olan hem de görüntü olarak rahatsız eden bu hastalığın bulaşma şekillerini bilmek korunmak adına oldukça önemli olacaktır. Siğiller genel olarak cinsel birliktelik sonucunda bulaşırlar. Bu nedenle prezervatif gibi koruyucular ile birlikte olmak riskin azalmasına neden olacaktır. Bir başka bulaşma yolu ise genel olarak halka açık yerlerdir.
Sauna, tuvalet veya hamam gibi yerlerden de genital siğil hastalığı kapanların sayısı oldukça fazladır. Bunun için genel kullanım alanlarında tuvalet ihtiyacı gidermekten kaçınmak gerekir. Siğiller tedavisi zor olan hastalıklar olmamakla birlikte rahatsız eden ve yenilenme olasılığı da yüksek olan bir hastalık olduğundan önlem alınmalıdır.
Tedavisi son derece kolay ve etkili olmasına karşılık genel olarak insanların çekindikleri bir konu olan genital siğiller gelişen teknoloji sayesinde birçok tedavi ile yok ediliyor. En büyük hasta korkularından bir tanesi olan acı konusunda ise kesin olarak cevap vermek mümkün oluyor. Siğiller yok edilirken lokal anestezi kullanılıyor. Kullanılan anestezinin etkisi ile acı durumu hissedilmiyor. Operasyon siğil sayısına ve bulunduğu yere göre değişmekle birlikte kısa süre içinde bitiyor. Tedavinin bitmesi ile birlikte destek olarak ağrı kesici verildiğinden dolayı anestezi geçtikten sonra da ağır yaşanmıyor. İşlemden sonra doktorunuzun vereceği ilaçları düzenli şekilde kullanmanız da katkı sağlayacaktır.
Hastalıklardan korunmak için veya istenmeyen gebeliklerden uzak durmak için neredeyse her çift prezervatif kullanmaktadır. Sağlık açısından tavsiye edilen bu korunma yöntemi ile aids, hiv ve hepatit tifo gibi hastalıkları engeller.
Bunun yanında erkeklerde bulunan mantar ya da siğil gibi bulaşıcı cilt hastalıklarının bulaşmasını önleyerek vajinal sağlığın korunmasını sağlamaktadır. Öte yandan prezervatif kullanımı dünya sağlık örgütü için de ciddi mana da dikkat edilmesi gereken bir husustur. Hem kadın hem erkek sağlığı için prezervatif kullanımı şarttır.
HPV; Enfeksiyon sonucu, kadın veya erkek genital bölgesinde karna bahar biçiminde oluşan ve genellikle cinsel yol ile bulaşan bir siğil vürüsüdür. Virüs, bakteri ve parazitlerden kaynaklanan hastalıkların cinsel yol ile bulaştığı bilinmektedir. HPV, HIV (AİDS), bel soğukluğu, frengi, Hepatit B, siğil, uçuk gibi hastalıklar ise sadece cinsel yol ile bulaşmamaktadır.
Bu hastalıklar; başkasının kullandığı tuvaletlerden, iç çamaşırından, kan ve ten temasından da geçebilmektedir. HPV gibi halk arasında cinsel yol ile bulaştığı bilinen birçok hastalığa çok dikkat edilmelidir. Çünkü bu hastalıklar cinsel yol dışında başka şekillerde de bireylere enfekte olabilmektedir. Hastalıktan korunmak için uzmanlar; başkalarının kullandığı jilet, diş fırçası, tırnak makası gibi hijyenik ürünlerin başkaları tarafından kullanılmamasını tavsiye etmektedir.
Genital siğil cinsel ilişki rahatsızlıklarından biridir. Bu rahatsızlık çok fazla kişide görülebilir. Eşlerden birbirine geçebileceği gibi, partnerler arasında da olabilir. Genital siğil olduğu anlaşılamayabilir. Bazı genital siğiller uzun süre kalabilirken bazıları ameliyat ile geçebilir. Çok dikkat çeken belirtileri olmamakla birlikte çoğunlukla anlaşılabilir şekillerdedir. Genital siğil, genital bölgede kaşıntı olmasına neden olur ve rahatsız eder.
Genital siğillerde farklı lezyonlar olabilir ve lezyonlar göre müdahale etmek gerekebilir. Genital siğillerden kurtulma yollarından bazıları şunlardır;