Pubis üst sınırının leğen kemiğinin belde hissedilen çıkıntılarının tabanını ve klitorisin de tepesini oluşturduğu ters üçgen şeklinde alandır. Kadınların kilo alma profili, yaşam tarzı, gebelik gibi sebeplerle bu bölgede deri altı yağlanma sık görülür ve tepe şeklinde bir çıkıntı oluşturur. Oluşan bu çıkıntıya Venüs Tepesi adı verilir. Bu bölgede yapılan estetik işlemine de Venüs Tepesi estetiği adı verilmektedir.
Bazı kadınlarda bu tepe daha kabarık ve belirgin olabilir. Bu durum da özellikle genç kadınlarda olmak üzere birçok kadında kaçınılmaz bir estetik kaygı oluşturur. Bikini ve iç çamaşırı ile tepe daha da fark edilir hale gelir. Bu durumun oluşturduğu kaygı kadınlarda çeşitli sorunlara yol açabilmektedir ve özgüven sorununa sebep olmaktadır. Düşük özgüven kadınların cinsel hayatını da olumsuz yönde etkiler. Bu sebeplerden ötürü estetik kaygıların ortadan kaldırmak için Venüs Tepesi estetiği yapılır.
Pubis alanının bazı kadınlarda daha büyük olmasının birçok sebebi vardır. Bunların başında hızlı kilo alıp vermek gelir. Özellikle hamilelik sonrası bu bölgede fazlaca yağ dokusu kalabilir.
Pubis bölgesi; karnın alt tarafında iki kasık arasında klitorise kadar uzanan bölgedir. Üçgen şeklindeki bu bölgede deri altı yağ dokusu fazlalığı bir çıkıntı meydana getirir. Bu çıkıntıya ise Venüs Tepesi adı verilir. Bu bölge için yapılan estetik uygulamalara Venüs tepesi estetiği denilir.
Pubis bölgesi normalden daha hacimli ve kabarık olabilir. Bu durum kadınların bikini, iç çamaşırı giydiğinde daha belirgin olmasına neden olur. Bu belirginlik çoğu kadın için son derece rahatsız edici olur ve estetik kaygılara sebebiyet verir.
Özellikle genç yaşlarda bu estetik kaygı daha da yoğun yaşanır. Bu kaygılar cinsel hayatı olumsuz etkilemekle beraber sosyal yaşama da olumsuz yansır. Bu da öz güven sorununa yol açar. Bu tip estetik kaygıların ortadan kaldırılması için Venüs tepesi operasyonları gerçekleştirilir.
Puboplasti operasyonuyla ilgili en sık sorulan sorulardan biri de bu operasyonda risklerin olup olmadığıdır. Her operasyonda var olan riskler bu operasyon içinde geçerlidir. Kanama, enfeksiyon gibi genel operasyon riskleri mevcuttur. Bunların dışında bu operasyon için doğru tekniklerle ve uzman ellerce yapıldığında belirgin bir risk söz konusu değildir. Operasyon sonrasında hasta, doktor kontrolünde sosyal ve iş hayatına dönebilir.
Ameliyat ve operasyon denilince birçok kişi endişe duyar. Bunun için ameliyatsız yöntemler düşünülür. Bu estetik operasyonun ameliyatsız yöntemleri de mevcuttur. Mezoterapi yöntemleriyle bu bölge estetik bir görünüm kazanır. Mezoterapi yönteminde, deri altına küçük iğnelerle vitamin enjeksiyonu yapılır.
Deri altında bulunan yağ dokusuna yağ eritici ilaçlar enjekte edilerek bu bölgenin bir miktar incelip küçülmesi sağlanır. Ameliyatsız yöntemlerde hastaların biraz daha sabırlı olmaları gerekir. Zira, enjekte yoluyla tedavi uygulandığı için bölgenin yeni ve estetik şeklini alabilmesi için belli bir zaman geçmesi gerekir. Ortalama olarak 8 ile 10 seans arasında uygulama gerçekleşir. Bu seanslar toplamda iki aylık süreyi kapsar. Bu sürenin sonunda başarılı sonuçlar elde edilir.
Karın bölgesinin alt kısmında ve cinsel organın üst kısmında yer alan kısma pubis bölgesi denir. Pubis bölgesinde yaşanan yağlanmalar insanların sorun yaşamasına neden olur. Fakat bu durumu engelleyebilmek mümkündür. Genetik nedenlerden, hızlı kilo alıp vermekten, doğumdan dolayı bu bölgede yağlanmalar olabilir. Fakat bunu engelleyebilmek mümkündür.
Her kadın kendini beğenmek ister ve bunun için çaba gösterir. Kadınların en çok önem verdiği bölgelerden biri de Venüs tepesidir. Ancak bu bölge bazı kadınlarda daha şiş ve göze çarpan bir yapıya sahip olabilir. Bu şişliğin sebebi de Venüs tepesi cildi altındaki yağ dokudur. Puboplasti ile fazla yağ dokusu bölgeden uzaklaştırılarak tüm kadınların hayal ettiği Venüs tepesine ulaşmak mümkündür. Bu amaçla yapılan çeşitli işlemler vardır.
Pubis estetiği hakkında en sık merak edilen konulardan biri de bu operasyonun riskleridir. Her operasyonda geçerli olan kanama enfeksiyon gibi riskler bu operasyon için de vardır. Ancak endişe etmenize gerek yok. Çünkü hasta için en doğru teknik uzman ellerle birleşince bu risklerin olma ihtimali sıfıra yakındır. Operasyon sonrasında hasta doktorunun kontrolünde günlük yaşantısına dönebilir.